top of page

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınız Kutlu Olsun !

  • admistanbulsevenle
  • 16 May 2021
  • 2 dakikada okunur

ree

Ve Mustafa Kemal Samsun'da..


19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir.

Millî Mücadelenin, Atatürk tarafından dile gelen hikâyesinin ilk cümlesi, "1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım" ile başlar. 19 Mayıs 1919 Millî Mücadele’nin fiilen başladığı tarih, bir başlangıç; fikir ve karar sahibi Mustafa Kemal’in hedefine varan yolda ilk adım olmuştur.

Mustafa Kemal'in Samsun'a gelişi ile Türk Milleti'nin Milli Mücadelesi başlamış ve o tarihten sonra yapılan kongreler ile bu mücadele daha da kuvvetli bir hal almıştır.


Damat Ferit Paşa, Sadrazam olduktan sonra Mustafa Kemal’i 30 Nisan 1919'da 9. Ordu Müfettişliğine atamış ve Türk'lerin Pontusçulara karşı yürüttüğü direniş hareketlerini kırmak amacıyla görevlendirmiştir. İşgalci İngilizlerin talimatıyla verilen bu görevi, Mustafa Kemal vatanın ve milletin kurtuluşu için kullanacak ve asıl direniş hareketlerini örgütleyerek kurtuluş mücadelesini daha da organize bir şekilde yürütecektir. Yanında rütbeli bazı arkadaşları ile beraber Mustafa Kemal, 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılmıştır.- Bazı tarihçilere göre ise aksine eski, döküntü değil, gayet iyi bir vapurdur Bandırma Vapuru.- 18 Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun sonuna gelinir. Mustafa Kemal, İstanbul’dan başlayan ve Samsun’da sona eren yolculuk esnasında görevli bir askerdir ve giyimi de buna uygundur. Ancak, Samsun’a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker değil, sivil olarak hareket edecektir.

19 Mayıs 1919 yılında, Samsun'a çıkan Mustafa Kemal, İngiliz denetiminde bulunan bu şehirde Milli Mücadele Hareketi'nin başlayabilmesi için yeterli ortamın bulunmadığını görünce 25 Mayıs 1919 tarihinde Havza'ya geçmiştir. Samsun'a çıkışını Mustafa Kemal, Nutuk'ta şu şekilde anlatmıştır:


"1919 yılı Mayıs'ının 19'uncu günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve manzara: Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu durum, Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes Antlaşması imzalamış, Büyük Harbin uzun yılları boyunca, millet yorgun ve fakir bir halde. Milleti ve memleketi Dünya Savaşı'na sokanlar, kendi hayatları endişesine düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin, soysuzlaşmış, şahsını ve yalnız tahtını emniyete alabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet aciz, haysiyetsiz, korkak, yalnız Padişahın iradesine tabi ve onunla beraber şahıslarını koruyabilecek herhangi bir duruma razı, Ordunun elinde silahları ve cephanesi alınmış ve alınmakta. İtilaf Devletleri, ateşkes Antlaşmasının hükümlerine uymağa lüzum görmüyorlar. Birer vesileyle itilaf donanmaları ve askerleri İstanbul'da Adana vilayeti Fransızlar, Urfa, Maraş, Gaziantep İngilizler tarafından işgal edilmiş. Antalya ve Konya'da İtalya askeri birlikleri, Merzifon ve Samsun'da İngiliz askerleri bulunuyor. Her tarafta yabancı subay ve memurlar ve ajanlar faaliyette. Nihayet başlangıç kabul ettiğimiz tarihten dört gün önce 15 Mayıs 1919'da itilaf Devletleri'nin uygun görmesiyle Yunan ordusu İzmir'e çıkartılıyor. Bundan başka, memleketin her tarafından Hıristiyan azınlıklar gizli, açık milli emel ve maksatlarını gerçekleştirmeğe, devletin bir an evvel çökmesine, çalışıyorlardı."


Osmanlı Devleti'nin yenik bir şekilde Dünya Savaşı’ndan çıkmış olması ve ağır bir ateşkes antlaşmasının imzalanmış olması, Türk Milleti’nin yorgun ve fakir bir halde bulunması, Padişah ve Damat Ferit Paşa Hükümetinin de aciz ve sadece kendilerinin kurtuluşunu arzu eder durumuna karşın, Mustafa Kemal sadece vatanın ve milletinin kurtuluş mücadelesi ile meşgul olmuştur.

Mustafa Kemal, 22 Haziran 1919 yılında Amasya Genelgesi'ni yayınlamış, daha sonraki tarihlerde de Erzurum ve Sivas Kongrelerini gerçekleştirerek Türk Milleti'nin kurtuluş mücadelesindeki azim ve kararlılığıyla büyük zafere ulaşmıştır.

19 Mayıs; 1981 yılından başlayarak «Atatürk’ü Anma Günü» olarak da kutlanmaya başlanmıştır. Atatürk, bir söyleşi sırasında : “Ben 19 Mayıs’ta doğdum” demiştir. 19 Mayıs bir yandan Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı öte yandan ülkemizin kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Atatürk’ün doğum yıldönümü olarak törenlerle kutlanır.

 
 
 

Yorumlar


BİZ KİMİZ?

İstanbul’un Asya ve Avrupa arasındaki benzersiz konumu, zengin tarihi ve çeşitli kültürlere ev sahipliği yapması şehri çok özel kılmaktadır. İstanbul, kültürlerin gerçek birleşme noktasıdır. Bu nedenle, binlerce yıldır İstanbul’un güzelliklerine hayran kalmış insanlar gibi biz de bu şehrin büyüsüne kapılan ve bu güzellikleri korumayı ve paylaşmayı amaç edinen bir sivil toplum kuruluşuyuz.

Bizi Takip Edin

Başvurunuz için teşekkür ederiz

BİZE ULAŞIN >

T: +90 (530) 552 47 71

E: info@istanbulsevenler.org

bottom of page